Published on

Araç Ve Ticari Hat Rehni

Authors
  • avatar
    Name
    Arif Yıldız
    Twitter

6750 Sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu Kapsamında Araç Rehni Ve Ticari Hat Rehni
(Teslimsiz Rehin Usulü)

01.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu’nun amacı ve Türk Medeni Kanunu'ndaki teslim şartlı taşınır rehni hakkından farkları şu başlıklar altında izah edilebilir;

  • Teslimsiz taşınır rehni kurulumunun yaygınlaştırılması,
  • Rehne konu olabilecek taşınır varlıkların kapsamının genişletilmesi,
  • Rehinli taşınır varlıkların aleni olması ve sorgulanabilmesi,
  • Borçlunun temerrüdü halinde rehinli taşınır varlığın mülkiyetinin devralınması.

Maddelere ve kanunun genel yapısına bakıldığında temel gayenin rehin alacaklılarının alacaklarına daha zahmetsiz yollarla ulaşmasına imkân sağlayarak finansmana erişimin kolaylaştırılması, rehin kavramının daha aktif ve güvenilir bir şekilde kullanımı olduğu görülmektedir.

Kanun kapsamında rehin hakkı "Taşınır varlığın türünden, rehin verenin veya rehinli alacaklının durumundan, rehinle güvence altına alınan borcun niteliğinden veya tarafların onu rehin hakkı olarak adlandırmasından bağımsız olarak bir borcun ödenmesini veya ifa edilmesini güvence altına almak amacıyla alacağın devrinde devralanın alacak hakkı da dâhil olmak üzere, taşınır varlık üzerinde zilyetliğin devrine gerek olmaksızın tesis edilen sınırlı ayni hak" olarak tanımlanmıştır.

Araç Rehni Hakkında

Söz konusu kanunda üzerinde rehin kurulabilecek taşınır varlıklar tahdidi olarak sayılmış, ticari plaka ve ticari hat rehni bu kanun kapsamına alınmakla birlikte araç rehni bu kanun kapsamına alınmamıştır. Bu sebeple araç rehni hakkında hâlen Medeni Kanun m.940/2 hükmü uyarınca "Gerçek veya tüzel kişilerin alacaklarının güvence altına alınması için, kanun gereğince bir sicile tescili zorunlu olan taşınır mallar üzerinde, zilyetlik devredilmeden de, taşınır malın kayıtlı bulunduğu sicile yazılmak suretiyle rehin kurulabilir. Rehnin kurulmasına ilişkin diğer hususlar tüzükle belirlenir." ifadesi ile teslim olmaksızın ve fakat sicile tescil ile motorlu taşıtlar hakkında taşınır rehni kurulabileceğine ilişkin hüküm uygulanacaktır.

Motorlu taşıtlar 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu gereği trafik siciline kaydı gereken taşınır mallardandır. Bu bağlamda motorlu taşıtlar üzerinde rehin, isimsiz bir sözleşme olan rehin sözleşmesi ile kurulur. Bu sözleşmede rehin veren ve rehin alan olmak üzere iki taraf bulunur. Rehin veren, kendisinin veya bir başkasının borcu için motorlu taşıtı üzerinde rehin kurulmasını kabul eden gerçek veya tüzel kişidir. Rehin verenin mutlaka borçlu olması gerekmeyip, bir üçüncü kişi de başkasının borcu için rehin verebilir. Rehin alan ise, alacağı güvence altına alınmak üzere lehine rehin hakkı kurulan gerçek veya tüzel kişidir. Teslimsiz motorlu taşıt rehninde, diğer bazı rehin türlerinde olduğunun aksine, rehin alan veya veren bakımından bir sınırlama getirilmemiş, sadece belirli şartları taşıyanlara değil (tacir vs. olması gibi şartlar aranmaksızın), herkese bu imkân tanınmıştır.

Rehin verenin kural olarak taşıtın maliki olması gerekir. Taşıt üzerinde tasarruf yetkisi olmayan bir kimseden rehin hakkı kazanılamaz. Motorlu taşıt rehni kapsamına motorlu taşıtın kendisi, bütünleyici parçaları ve hariç tutulmayan eklentileri dâhildir. Medeni Kanun’un 686. maddesine göre, “bir şeye ilişkin tasarruflar, aksi belirtilmedikçe, onun eklentisini de kapsar”. Dolayısıyla bir tasarruf işlemi teşkil eden rehin hakkı tesisinde, motorlu taşıtın hariç tutulmayan eklentileri de rehin hakkı kapsamına dâhil olur. Bu anlamda, motorlu taşıtın koltuk kılıfları, brandası, çadırı, yedek lastiği, krikosu, levyesi vb. eklentileri rehin kapsamına girer. Ancak, rehin sözleşmesinde bunun aksi kararlaştırılabilir. İleride çıkabilecek anlaşmazlıkların önüne geçebilmek için, en baştan nelerin kapsama dâhil olduğunun rehin sözleşmesinde belirtilmesi yararlı olacaktır.

Medeni Kanun m.940/2 hükmünce motorlu taşıtlar üzerinde rehin hakkının nasıl kurulacağı çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek olup, bu konuda hâlen bir yönetmelik çıkartılmamıştır. Bu durum karşısında özellikle rehin sözleşmesinin şekli, trafik siciline tescili, trafik belgesine şerhi ve sair hususlarda boşluk bulunmaktadır. Bu boşlukların, bir taşınır rehni olması sebebiyle, Türk Medeni Kanununun taşınır rehnine ilişkin hükümlerinin uygulanmasıyla doldurulması gerekmektedir. Kanunumuzda motorlu taşıt rehnine ilişkin yapılacak sözleşmelere özel bir şekil şartı getirilmemiştir. Fakat şahsi görüşümüz rehin sözleşmesinin noterlik huzurunda yapılmasının faydalı olacağı yönündedir. Zira rehin sözleşmesinin trafik siciline kaydı her ne kadar bir güven oluştursa da, trafik sicilleri tapu sicilinden farklı olarak aleniyet ilkesinin ve aleniliğin bulunmadığı sicillerdir. Fakat rehin sözleşmesinin noter huzurunda düzenlenmesi durumunda sözleşme ARTES sistemine işlenecek, sözleşmenin güvenilirliği artacaktır.

Her ne kadar sözleşmenin noterlikte yapılması güveni arttıracak olsa da, rehin ilişkisinin kurulması için yeterli değildir. Medeni Kanun'un 940. Maddesi uyarınca motorlu taşıtlar üzerinde rehin, trafik siciline tescil ile kurulacak olup, söz konusu tescil rehin işleminin kurucu niteliği olarak görülmüştür. İşbu tescil aracın kayıtlı bulunduğu trafik siciline yapılacaktır. Mevcut düzenlemede trafik siciline tescili hangi tarafın talep edeceği belirtilmemektedir, bu sebeple ancak motorlu taşıtın malikinin veya yetkili temsilcisinin tescil işlemini gerçekleştirebileceği anlaşılmaktadır. Rehin alan taraf kendisine yetki verilmedikçe rehnin tescilini isteyemez. Rehin veren tescil talebinden kaçınırsa rehin alanın tescile zorlama davası açması gerekir. Bu sebeple sözleşmede tescil işleminin "rehin veren tarafından şu tarihler arasında ilgili trafik siciline tescil edilecektir" şeklinde belirtilmesinde veya rehin alan tarafa tescile ilişkin bir temsil yetkisi verilmesinde fayda görmekteyiz.

Trafik sicillerinde alenilik olmaması sebebiyle, trafik sicilinde rehin hakkının tescilini takiben bunu gösteren şerhin trafik tescil belgesine işlenmesi gerekmektedir. Aksi halde araç üzerindeki rehin gösterilmeksizin araç iyi niyetli üçüncü kişilere satılabilecek, rehin alanın mağduriyeti doğacaktır. Bu hususta çıkan problemler neticesinde noterlik huzurunda şerh koyulup koyulamayacağına ilişkin emniyet genel müdürlüğüne yazılan yazının cevabında "Konu ile ilgili olarak yapılan değerlendirmede; tescil belgesine işlenmesi talep edilen rehin şerhinin tescil belgesinin arka yüzünde bulunan ve naylon folye ile kaplanmamış olan “NOTER” bölümünün alt kısmında bulunan boş alana ilgili noterlik tarafından işlenmesinde herhangi bir sakınca bulunmamakta olup, ayrıca rehin yazısının da araç dosyasına işlenmek üzere ilgili tescil kuruluşuna intikal ettirilmesi gerekmektedir." denilerek tarafların talebi üzerine noterlik tarafından rehin şerhi işlenebileceği yönünde imkân tanınmıştır.

Son olarak önemle belirtmek gerekir ki sözleşmede rehnin hangi alacak için olduğunun ve teminat altına alınan alacak miktarının açıkça belirtilmesi elzemdir. Aksi hâlde taraflar arasında çıkabilecek uyuşmazlıkların çözümlenememesi ve hak kayıpları kaçınılmaz olacaktır.

Ticari Hat Rehni Hakkında

Ticari hat rehni ise 6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu kapsamındadır. Bu kapsamda ticari plakalar ve ticari hatlar teslimsiz taşınır rehnine konu edilebilmektedir. Bir ticari hat üzerinde kurulacak rehin ilişkisi (örneğin bir minibüs hattı üzerinde kurulacak rehin ilişkisi) taraflar arasında rehin sözleşmesi yapılıp sicile tescil ettirme yöntemi ile kurulur. Buradaki sicil kavramı "Bu Kanun kapsamında tesis edilecek rehinlere ilişkin tescil, terkin, değişiklik gibi tüm iş ve işlemlerin elektronik ortamda gerçekleştirildiği ve sunulduğu merkezi ve aleni Rehinli Taşınır Sicilini (TARES)" ifade eder.

TARES sisteminde iki şekilde işlem yapılabilmektedir:

  1. Taşınır rehin sözleşmesini dilediğiniz noterlikte ıslak imza ile imzalayacak şekilde hazırlayabilir ve en yakın noterliğe giderek işlemin tescilini yaptırabilirsiniz.
  2. Taşınır Rehin Sözleşmesi’ni elektronik imza ile imzalayarak sözleşmeyi oluşturabilir ve noterliğe gitmeden uzaktan tescil ettirebilirsiniz.

TARES sisteminde trafik sicilindeki gibi bir aleniyet sorunu bulunmadığı için ayrıca bir şerh koyulması da gerekmemektedir, sistem taşınır aleniyetini sağlar niteliktedir. Sisteme üyelik noterlik üzerinden yapılmaktadır. Rehin sözleşmesinde taraflar tacir ise ticaret unvanı, MERSİS numarası, adresi ile varsa temsil ve ilzama yetkili temsilcinin adı, soyadı, kimlik numarası ve imzası sözleşmede belirtilmelidir. Sözleşmede rehnin hangi alacak için verildiği, alacak miktarının ne kadar olduğu ve güvence miktarı açıkça belirtilmelidir. Rehin sözleşmesinin tescil taleplerinde şu bilgi ve belgelerin Sicile sunulması zorunludur:

  1. Rehin sözleşmesinin taraflarınca Kanun ve Kanun uyarınca çıkarılan yönetmeliklere göre hazırlanan ve imzalanan rehin sözleşmesinin bir sureti.
  2. Rehne konu edilecek taşınır varlıkları tanımlayıcı bilgi ve belgeler.
  3. Rehin sözleşmesinin tarafları veya bunların temsil ve ilzama yetkili temsilcilerinin kimlik numarasını gösteren belgelerin aslı.
  4. Temsil ve ilzama yetkili temsilcilerin yetkili olduklarını gösteren belgelerin aslı ya da noter onaylı örnekleri.

6750 sayılı Kanuna göre teslimsiz taşınır rehni kurulabilmesi için taraflara ilişkin belli şartlar bulunmaktadır. Nitekim rehin alacaklısı kredi kuruluşu, tacir ya da esnaf olmak zorundadır. Rehin veren kişiler ise ancak tacir, esnaf, çiftçi, üretici örgütü veya serbest meslek erbabı olabilir. Ayrıca tarafların her ikisinin tacir veya esnaf olması halinde de teslimsiz taşınır rehni kurulabilecektir.

Taşınır rehni sicil sistemine (TARSES) üyelik yalnızca gerçek kişilerce yapılabilmektedir, tüzel kişilerin ise temsilcileri üye olabilir. Sistem gerek aleniyet bakımından, gerek sunulan belgelerin saklanması ve güvenliği bakımından güvenilir ve ticari hayata uygun gözükmektedir. Rehinli Taşınır Sicili Yönetmeliği m.10/c bendi uyarınca tescil edilecek hususların ilgili kurum ve kuruluşların onayına tabi olması halinde, söz konusu onayın alınıp alınmadığı, alınmadıysa tescil talebinin reddedileceği belirtilmiştir.

Minibüs hatlarının rehni özelinde konu incelenecek olursa, bu hatların Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) kararı ile şehrin ulaşım ihtiyacı düşünülerek ihdas edildiği görülecektir. Bu bağlamda bir ticari hat olan minibüs hattının rehne konu edilebilmesi için hattın bağlı olduğu Büyükşehir Ulaşım Koordinasyon Merkezine müracaat edilmeli, kurumdan rehin işlemi hakkında onay alındıktan sonra noterlikte tescil işlemine geçilmelidir. Ekonomik bir değeri olduğu aşikâr olan ve ticari hat niteliğinde olan minibüs hatları, ilgili kurumdan onay alındıktan sonra hukuki açıdan rehnedilebilen bir kavram olup, gerekli tescil işlemleri yapıldığında rehin ilişkisi kurulabilir hâle gelecektir.

Araç ve ticari hat rehnine ilişkin tüm bu hususların detaylı bir hukuk bilgisi ve süreçlere hakimiyet gerektirmesi hasebiyle bu konularda işlem yapacak kişilerin alanında uzman avukatlardan destek almalarını tavsiye ederiz. Aksi hâlde hak kayıpları ve süreçlerin uzaması gibi olumsuzluklar kaçınılmaz olacaktır.

Av. Arif Yıldız


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Avukat Arif Yıldız’a aittir. İşbu makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka sitelerde veya yayın organlarında yayımlanması hukuki ve cezai dava sebebidir. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanmaları serbesttir.

Yayımlanan makale ve içerikler danışmanlık hizmeti kapsamında değildir, her somut olay kendi içinde farklı nitelikler göstermektedir. Danışmanlık hizmeti için sitemizde bulunan iletişim kısmından bizlere ulaşabilirsiniz.